Mladen Stilinovic – Tembelliğe Övgü / İşteki Sanatçı

Mladen Stilinovic – Tembelliğe Övgü (1993)

Bir sanatçı olarak hem Doğu’dan (sosyalizmden) hem Batı’dan (kapitalizmden) öğrendim. Tabi ki şimdi sınırlar ve politik sistemler değiştiğinden dolayı, artık bu tür bir deneyim mümkün değil. Fakat bu diyalogtan öğrendiklerim benimle beraber. Kısa süre önce, Batı sanatına dair gözlemim ve bilgim, beni, artık Batı’da sanatın var olamayacağı sonucuna götürdü. Bu, Batı’da hiç sanat olmadığı anlamına gelmiyor. Batı’da neden sanat var olamıyor? Cevap basit. Batı’da sanatçılar tembel değildir. Doğu’daki sanatçılar tembeldir; artık Doğulu sanatçı olmadıklarında da tembel kalabilecekleri görülüyor.

Tembellik hareketin ve düşüncenin yokluğu, sessiz zamandır – tamamen hafıza kaybıdır. Aynı zamanda kayıtsızlık, hiçbir şeye bakmamak, üşengeçlik, iktidarsızlıktır. Bu, büsbütün aptallık, acı dolu bir zaman, anlamsız konsantrasyondur. Tembelliğin bu erdemleri sanatta önemli faktörlerdir. Tembelliği bilmek yeterli değildir, o uygulanmalı ve mükemmelleştirilmelidir.

Batı’daki sanatçılar tembel değiller, bu yüzden sanatçı da değiller, onlar bir şeylerin üreticileridirler. Yapım, tanıtım, galeri sistemi, müze sistemi, rekabet sistemi (önde olan kim) gibi önemli olmayan konulara dahil olmaları, bunun gibi şeylerle meşgul olmaları -onları tembellikten uzaklaştıran her şey- sanattan da uzaklaştırır. Paranın sadece bir kağıt olması gibi, bir galeri de bir odadan başka bir şey değildir.

Doğulu sanatçılar tembel ve fakirdi çünkü tüm bu önemsiz faktörler sistemi Doğu’da yoktu. Bu nedenle, onların, sanat ve tembellik üzerine yoğunlaşacak kadar zamanları oldu. Sanat ürettiklerinde bile boşuna olduğunu biliyorlardı, sanat hiçbir şeydi.

Batılı sanatçılar tembellik hakkında bir şeyler öğrenebilirlerdi, ama yapmadılar. 20. yüzyılın iki büyük sanatçısı, hem pratik hem de teorik olarak tembellik meselesine değindi: Marcel Duchamp ve Kazimir Malevich.

Duchamp hiçbir zaman tembellikten bahsetmedi, ama kayıtsızlık ve çalışmamaktan bahsetti. Pierre Cabanne tarafından kendisine yaşamda en çok neyin zevk verdiğini sorduğunda, Duchamp, “Her şeyden önce, şanslıydım. Çünkü temelde hayatımı kazanmak için hiç çalışmadım. Ekonomik açıdan, yaşamak için çalışmanın embesilce olduğunu düşünüyorum. Umarım bir gün çalışmak zorunda kalmadan yaşayabiliriz. Şansım sayesinde, böyle şeylere bulaşmadan idare edebildim.”

Malevich, “Tembellik- İnsanoğlunun Asıl Gerçeği” (1921) başlıklı bir metin yazdı. Bu metinde, Malevich, kapitalizmi eleştirdi, çünkü kapitalizm, az sayıda kapitalistin tembelleşmesine izin verdi ve aynı zamanda sosyalizmi de eleştirdi, çünkü bütün bir hareket tembellik yerine işe dayanıyordu. Malevich’ten alıntılayarak: “İnsanlar tembellikten korkuyor ve tembelliği kabul edenlere zulmediyorlar ve bu her zaman oluyor çünkü kimse tembelliğin gerçek olduğunun farkında değil; tüm kötülüklerin anası olarak damgalansa da, gerçekte, yaşamın anasıdır. Sosyalizm bilinçaltında kurtuluşu getirir, onu doğuranın tembellik olduğunun farkında olmadan tembelliği aşağılar; kendi akılsızlığı içinde, oğlu, annesini bütün kötülüklerin anası olarak hor görür ve bu damgayı ortadan kaldırmaz; bu kısa metinde, tembelliğin üstündeki, utanç damgasını ortadan kaldırmak ve onun, bütün kötülüklerin anası olmadığını, tam aksine mükemmelliğin anası olduğunu söylemek istiyorum.”

Son olarak, tembel olmak ve sonuçlandırmak için: tembellik olmadan sanat olmaz.

“ÇALIŞMAK BİR HASTALIKTIR”

-Karl Marx

“ÇALIŞMAK UTANÇTIR”

-Vlado Martek

Mladen Stilinovic – İşteki Sanatçı (Umjetnik Radi) – © 1979 (MNCARS)

Çeviri Notları:

– Çeviride, 2016 yılında, Pera Müzesi‘nde gerçekleştirilen ”Balkanlardan Gelen Soğuk Hava /Cold Front From the Balkans” sergisindeki edisyon kullanılmıştır.

Mladen Stilinović‘in web sitesinde yer alan nota göre, metnin İngilizce çevirisini yapan isim ise Marija Marušić.

Son olarak, eğer ilginizi çekti ise, bu muhteşem serginin kataloğu için şuraya göz atabilirsiniz.

#BalkanHavası

Related Articles

EN SON YAZILAR