Çok sevdiğiniz bir şeyi ya da yüksek bir aşkınlık halini tarif etmeyi denediniz mi? Ya da bunu yapabildiniz mi? Bu büyük bir beceridir. Everest’in tepesinde olmayı ne kadar tarif edebilirsiniz mesela? Ya da uçaktan aşağıya kendini bırakmışken, serbest düşüşte paraşütü açtığın o anı? Evet, bunu tarif etmek büyük bir beceridir ve biz o kadar becerikli değiliz.
Haftanın renk paleti, pek çoklarında olduğu gibi, bizim de kişisel tarihçemize kızgın demirle dağlandı. Dediğimiz gibi, bazı şeyleri tarif etmek pek mümkün değil. Bir deneyim ancak yaşanabilir. Karşınızda, biricik bir ses ve söz işçiliği deneyimi: Kurban – İnsanlar
Jenerasyonun dinlediği, memleket topraklarından çıkan, bu kadar yüksek tansiyonlu albüm olmamıştı. Bir şekilde göz önünde olan, bilinen pek çok grubun “cesaret edemeyeceği” türden bir işti. Hem parçaların kendi içlerinde gidip geldikleri yerler, hem de parçaların birbiriyle olan, albümün bütünündeki gerilim eşine az rastlanır bir şeydi. Olağanca enerjiyle çalınan enstrümanlar, müthiş sözler, daha önce memleket dahilinde çok görmediğimiz efekt kullanımları ve tabi ki tüm bunları gerçeğe dönüştüren dört kahraman! Düşüsenize, bu kadar bilinen kaç Rock grubu, çokça beklenen albümlerine 6 dakika 16 saniyelik “Post-Rock” partisyonları içeren parça koyar? Ya da bu kadar tanınan, anaakım’da kendine yer bulan, kaç Rock grubu aynı albüme 3 tane enstrümental şarkı koyar ki? Bu “İnisiyatif bizim ellerimizde ve biz istediğimizi yapıyoruz.” tavrından başka nasıl açıklanabilir?
Bunlarla beraber, “İnsanlar”ı diğer Kurban albümlerinden ayıran bir diğer özellikle de görsel konseptin, albümü “tamamıyla” temsil etmesi. Sevgili Burak Gürpınar’ın bu albümle devrettiği görevi sırtlanan sanat yönetmeni Alican Tezer ve fotoğrafçı Cemil Ağacıklıoğlu’nun yarattığı görsel konsept, kartonetten, klibe kadar “İnsanlar”ı gördüğümüz her yerde aynı dünyayı anlatıyordu. Görsellerin stil danışmanlığı ise Sema Tombaz tarafından yapılmıştı. Bütün bir konsept o kadar başarılıydı ki, İnönü Üniversitesi Sanat ve Tasarım Dergisi’nde Fatih Özdemir’in yazdığı akademik makaleye bile konu olmuştu.
Hala anlatamadık ama; müziğiyle, sözleriyle, hatta ‘söylemedikleriyle’, görselleriyle “İnsanlar” hala en özel yerde.
Bu vesileyle, 4 kahramanımıza, albümde görev alan Volkan Gürkan (Mix), Çağlar Türkmen (Mastering), Alper Gemici ve Onursal Zırtıl, Alican Tezer, Cemil Ağacıklıoğlu, Sema Tombaz ve adını bilmediğimiz katkı veren herkese teşekkür etmek isteriz. İyi ki varolmuşsunuz!