Asit havuzunda Groove, Death Metal, Doom, Sludge, yerel rahatsızlıklar, yüksek enerji, inatçı bir müzik: Araçtan freni at. kayitdisi.co, söyleşilerine Kaptan Kadavra ile devam ediyor! 

Lansman turnelerinin bitiminde konuştuğumuz ekip, bir albüm ve bir single ile 2021 için yapılan kişisel soundtrack’lerimize büyük katkı sağladılar. Müziklerinden, nev-i şahsına münhasır tavırlarına, kişisel gelişim tavsiyelerinden, gelecek planlarına kadar aklımızda dolaşanları konuştuk.

Bir medya klişesi olarak, en başa sararak başlamak istiyorum; ekibin toplanma sürecine saralım. Bildiğim kadarıyla, her şey Anıl Özbek’in solo projesi olarak başlıyor ve zamanla şu andaki haline evriliyor. Bir şekilde, ekip toparlandıktan sonra, müziğin kendisinden, görsellere kadar tavrınızı, tarzını, temsilini planladınız mı? Yoksa her şey organik bir şekilde mi gelişti?

Albümün ortaya çıkışı en basit haliyle sizin söylediğiniz şekilde gerçekleşti. Genel tavrımız bugüne kadar organik gelişti, biz de bir araya gelip neler yapabileceğimizi planladık.

Yavaş ya da öğütücü farketmez inatçı bir müzik yapıyorsunuz. Kaptan Kadavra olarak, memleketin musiki ortamında kendinizi konumlandırdığınız bir yer var mı? Gördüğüm kadarıyla, genel ‘piyasa’ umrunuzda değil ve aslında tam tersine gidiyorsunuz. Bu konuda, sizin fikirleriniz neler? 

Kendimize bir yön işaretleyip oraya gitmiyoruz. Metal müziğin alt janrlarında bilinçsizce ama eğlenerek dolaşıyoruz. Metal, doğası gereği piyasa bir müzik olmadığından, umurumuzda olup olmamasından ziyade, bize en çok keyif verecek doğrultuda müziğimizi şekillendirmeye özen gösteriyoruz.

Kaptan Kadavra çok tanıdık geliyor, ahvalin karşısında az ya da çok ‘öyleyiz’. İlk dinlediğimde de samimi ve yakın gelmişti, hala öyle. Sludge, groove, death metal, yerel rahatsızlıklar ve diğer her şeyin yanında alaycı-iğneleyici mizah – punk tavrı var, bir tür kültür bozumu gibi, B-Movie estetiğinde. Bir önceki soruyla bağlantılı olarak, mizahı kasıtlı olarak mı tercih ettiniz? Yoksa zaten ‘böyle’ olduğunuz için kendiliğinden mi yerini buldu?

Müziğimiz mizahi sayılabilecek unsurlar içerse de temel amacımız müzik yaparak derdimizi anlatmak ve bunu yaparken keyif almak. Artık en etkili mesajlar mizah yoluyla verildiğinden ve insanların ciddi içerikleri tüketmeye takati kalmadığından bu unsurlar dinleyicilerin ilgisini çekmiş olmalı. Yukarıda çok iyi özetlediğiniz üzere günlük hayattaki alaycılığımız müziğimize yansıdı. 

1 sene içerisinde, asit kusan bir albüm ve aynı düsturda bir single dinledik. Yeni sene için yeni planlar nedir peki? Canlı kanlı performanslar ve yeni kayıtlar dinleyebilecek miyiz?

Bu satırları çok keyifli geçen lansman turnemizi henüz bitirmişken yazıyoruz. Bu motivasyon içimizde yanan üretme aşkını önümüzdeki bütün seneler için körükledi, yeni yılda yeni işler yapacağız.

Bir önceki soruyla bağlantılı olarak, sınırlı sayıda da olsa, fiziksel edisyon basmaya devam etmeyi düşünüyor musunuz? Ve bununla beraber, örneğin; basılı artwork’ler görebilecek miyiz?

Hepimiz fiziksel insanlarız ve dokunabileceğimiz şeylere değer veriyoruz. Bu nedenle de bundan sonra çıkacak materyallerimiz için fiziksel baskılar üretmek istiyoruz.

6- Kısa birkaç soru ile devam etmek istiyorum.


En sevdiğiniz oyuncak neydi / nedir?

Anıl Atak (Davul): İtfaiye Meydanı’ndan temin ettiğim ikinci el kelepçem. Anahtarı şu an kayıp. Hanginizde kaldıysa lütfen geri getirin.

Anıl Özbek (Gitar): Bir top ile yapabileceklerimizin sınırı yoktur (Beyblade).

Barkın Seydioğulları (Gitar): Gürkan’la ortak kuzenimiz olan Ozan’ın oyuncaklarına bayılıyordum. Daha sonra bilgisayar çıkınca Ozan’ın bilgisayarındaki video oyunlarını oynamaya bilhassa bayılır oldum.

Gürkan Gürler (Bas): 1997 Hasbro Star Wars The Power Of The Force Boba Fett Figure.

Oset Kankoç (Vokal): Sekiz metre düz gittikten sonra havada üç takla atabilen uzaktan kumandalı oyuncak arabam.

Tükettiğiniz kültür ürünlerini de merak ediyoruz; favori korku ve çizgi filmlerinizi öğrenebilir miyiz?

Anıl Atak (Davul): Koronavirüs Riskine Karşı 14 Kural (Kamu Spotu, 2020), Spider-Man (1994).

Anıl Özbek (Gitar): Raw (2016), Shaman King (2000).

Barkın Seydioğulları (Gitar): The VVitch (2015), Superjail (2007).

Gürkan Gürler (Bas): The Thing (1982), Batman: The Animated Series (1992).

Oset Kankoç (Vokal): It Follows (2014), X-Men: The Animated Series (1992).

2 gezegenin çarpıştığı bir sahne için seçtiğiniz soundtrack ne olurdu?

Anıl Atak (Davul): The Doors – The End

Anıl Özbek (Gitar): Bather – Suffer More

Barkın Seydioğulları (Gitar): Simon & Garfunkel – The Sound Of Silence

Gürkan Gürler (Bas): Electric Wizard – Funeralopolis

Oset Kankoç (Vokal): LLNN – Imperial

Bunu okuyacaklara kişisel gelişim tavsiyeniz ne olurdu?

Anıl Atak (Davul): Antalya, Kaş’a taşının.

Anıl Özbek (Gitar): Gelişmesinler.

Barkın Seydioğulları (Gitar): Keşfetmek iyidir.

Gürkan Gürler (Bas): Her şeyi kişisel algılamayın.

Oset Kankoç (Vokal): Endişelenmiyoruz.

Son olarak, söz tabi ki sizde, eklemek istediğiniz, söylemek istediğinizi, eksik kaldığını düşündüğünüz bir şey var mı?

Bizi Spotify’dan takip edebileceğinizi unutmayınız.

Instagram: @kaptankadavra
Bandcamp: kaptankadavra.bandcamp.com

#taşikardiveyalnızlıkmazeretimyok