Ceren Gündoğdu’yu ilk kez 2019 yılında Zorlu PSM’de dinlemiştim. İnsana huzur veren sesi ve enerjisi vardı. Şimdi de yeni parçaları için bir araya geldik. Önümüzdeki dönemde single’lar yayınlayacak olan Gündoğdu, 2023 yılında da yepyeni parçalardan oluşan bir albüm çıkarmayı planlıyor. Hatta bununla da kalmayıp, önemli isimlerin de yer almasını istediği bir türkü albümü hazırlığı içerisine girmek istiyor. Detayları kendisinden dinleyelim.

İçinde bulunduğumuz pandemi süreci sizi ve müzik üretiminizi nasıl etkiledi? Müzik sektörünün yaşadığı sıkıntılar malum, bu süreçte bir müzisyen olarak kendinizi yalnız hissetiniz mi?

“Su akar yolunu bulur”a fazlasıyla inanan bir insanım. Özellikle de mevzu müzik olunca… Elbette tüm müzisyenler gibi benim için de zorlu bir adaptasyon süreci mevcut oldu. Konserlerden, seyirciyle olan aracısız direkt iletişimden uzak kalmak kalp kırıcıydı. Üstelik dijitalleşen çağda canlı performansların daha da önemli hale geldiğine inanıyorum. Çünkü dinleyicinin sonsuz bir şarkı havuzunda, ruhuna hitap eden müziği ve gerçek müzisyeni ayırt edebilmesi için canlı canlı dinlemesi gerekiyor sevdiği sanatçıyı. Fakat evde kalınan süreci küsmek yerine daha çok şarkı yazarak geçirmek fikri benim çıkış yolum oldu. Yalnızlık hissinden kurtaran da yine bu üretimler oldu sanırım. Çünkü su akacak bir yol buldu kendine ve geçtiğimiz 1.5 sene içinde yeni şarkılarla daha da güçlendi dinleyiciyle olan bağım.

Yıl içerisinde birçok tekli yayınladınız. Artık çok sanatçı albüm fikrine pek sıcak bakmıyor. Siz de bu stratejide ilerlemeye mi karar verdiniz?

İlk albümüm Kapalı Gözlerle’nin çıktığı hafta tüm ülkede karantinaya girmiştik. Lansman konserimiz de dahil olmak üzere, planladığımız hiç bir konseri yapamadık. O günden bugüne neredeyse 1.5 sene geçti. Yeni bir albüm ve albümün dünyasını yansıtan bir konser serisine dair olan hayallerimin üzerine hayal ekledim. Bu hayalleri hayata geçirmek istiyorum bir noktada. Fakat yayınladığım single’ları bir araya topladığım bir albüm değil, kendine ait bir hikayesi olan ve yeni şarkılardan oluşan bir albüm yapmak istiyorum. Bunun için de biraz daha zamana ihtiyacım var. 2022 sık aralıklarla yayınlayacağım teklilerle geçecek ama 2023’te bir albüm gelebilir.

Bir IG postunuzda “Benim kalbimin bir odası türkülere rezerve” yazmışsınız. Ceren Gündoğdu ve türküler arasındaki bağı bize biraz tanımlar mısınız?

Türküler çalınan ve söylenen bir evde dünyaya gözlerimi açtım. Salonun bir köşesinde piyanoyla bağlama sarmaş dolaş dururdu. Bugünüme baktığımda piyano başında kendi şarkılarını yazan ve bu coğrafyanın müziğini de yeniden yorumlayan bir kadına dönüştüğümü görüyorum. Anlaşılan çanakta ne varsa kaşığa o gelir misali, çocukluğumun izini sürüyor bugünkü üretimlerim de. Türkülerdeki yalın ama güçlü anlatımlar kendi müziğimi üretme noktasında en büyük ilham kaynağım diyebilirim. Tabii, bir de baba faktörünü de es geçemem. Babam Zafer Gündoğdu bu toprakların müziğine çok önemli katkılarda bulunmuş bir Türk halk müziği duayeni. Onun kızı olmanın yüklediği bir sorumluluk duygusu da var, derinlerden gelen sevgi ve saygıyla birleşen bir sahiplenme hissi…

Türkü albümünüzün devamı gelecek mi? Albümdeki parçaları nasıl seçtiniz?

Bu mini albüm YouTube için kaydettiğim kayıtları bir araya getiren bir albüm oldu. Ev atmosferinde neyi piyanomun başına geçip çalıp söylemeyi seviyorsam onu söylediğim kayıtlardı bunlar. O samimiyetin, o duygu aktarımının karşılığını bulduğuna inanıyorum. Kalbimin Odalarından konseptinin devamı gelecek ama ikinci albüm için türküler değil başka bir konsept var aklımda. YouTube kayıtları dışında bir türkü albümü yapma hayalim de var. Benim için çok özel bir proje olacak o, o yüzden acele etmeden ince ince işleyerek dokumak istiyoruz o işi… Erdal Erzincan, Arif Sağ, Belkıs Akkale, Ümit Tokcan gibi duayenlerin dokunuşları da olsun isterim böylesi bir albümde.

Özgür Çevik ile uzun zamandır tanıştığınızı ve aynı müzikalde yer aldığınızı biliyoruz. Peki aynı şarkıda buluşma fikri nasıl ortaya çıktı? Bize biraz hazırlık aşamasından bahseder misiniz? Sizi yan yana bir parçada duymak için neden bu kadar zaman bekledik?

Özgür’le 3 sezon boyunca Zorlu PSM’de sahnelenen Damdaki Kemancı Müzikali’nde partnerdik. İlk günden itibaren birlikte müzik yapmaktan çok keyif aldık ve aslında sizlere Tutsak’ı duyurmadan evvel de ev ortamında çok kere kendi kendimize şarkılar çaldık söyledik. Dostluğun pekiştirdiği bir üretim muhakkak ki daha çok geçiyor karşı tarafa çünkü o enerji hissediliyor dinleyici tarafından. Uzun süre boyunca aklımızı kurcalayan birlikte bir şarkı kaydetme fikri, bir gün Özgür’ün Tutsak’ı söylemeliyiz diyerek çıkagelmesiyle netleşti. Şarkıyı 2018 Aralık’ta kaydettik ama her şarkı kendi yayın zamanını kendi seçiyor ve bir şekilde bekledi Tutsak da kendi zamanını. İkimiz için de yeri çok özel bir proje oldu. İyi ki söyledik diyorum dönüp baktıkça.


Önümüzdeki günlerde yeni parçaların yanı sıra bizi bekleyen başka projeleriniz olacak mı?

Şu an üzerine çalıştığım 4 yeni şarkı var ve çok kısa süre önce de bir diğer yeni şarkım Yangınlara’yı yayınladık. Kalbimin Odalarından’ın ikinci volume’ünü de hazırlamak istiyorum önümüzdeki seneye. Yeni düet projeleri olabilir ve de bir de müzikal sürprizi var. Bu sefer sahne üzerinde değil yapım aşamasında yer alacağım. Şimdilik sürprizi kaçmasın diye daha fazla detay veremiyorum.

Son olarak sizi takip eden dinleyicilerinize ne söylemek istersiniz?

Yaşayan ve yaşamış olan herkesi birbirine bağlayan yaralarımız ve sevinçlerimiz var. Bu ortak hisler birbirimize ait hissetmemize vesile. Tam olarak da bu yüzden, hiçbir dinleyicim kendini yalnız ve çemberin dışında hissetmesin isterim. Şarkılarım ve ben, bizi birbirimize bağlayan bağı güçlendirmek için hep burada olacak. 2022’de yeni şarkılar duyacaklar benden. Beklemede kalsınlar. Sevgimle.