10 yıldır müzik sektöründe çalışan Merve Eryürük, Türkiye Müzik Endüstrisi’nin envanterini çıkarmayı hedefledi ve Müzik Platformu’nu kurdu. Bu platform ile müzik emekçileri sektörde kaç kişi? Kaçının sigortası var? Kaçının tek geliri müzik endüstrisi? gibi sorulara yanıt bulmayı hedefleyen Eryürük, çalışmalarını tüm detayıyla Kayıt Dışı’na anlattı.
Oluşturduğunuz Müzik Platformu ile Türkiye’nin müzik haritasını çıkarmayı hedefliyorsunuz. Öncelikle böyle güzel bir fikri hayata geçirme konusunda endişeleriniz oldu mu? O süreçte neler yaşadınız? Nasıl bi’ planlama yaptınız?
Türkiye Müzik Endüstrisi’nin envanterini çıkarmayı hedefliyorum. Bu çalışmada müzik endüstrisinin içinde olan alanların tüm verileri için çalışmak gerekiyor. İstihdam verisi, verilerden sadece bir tanesi, şu an için en zorlu verilerden birisi ile başladım.
www.muzikplatformu.com web sitesindeki anketi dolduran herkes sisteme giriş sağlamış oluyor. Müzik endüstrisinde çalışan kişilerin özelliklerine dair sorular yöneltiliyor bir de SGK konusu için birkaç spesifik soru var. Kişisel Veri Kanuna göre bu bilgileri başka bir kuruma/kişiye verilmesi suç o yüzden başvuranlar bu konuda tedirgin olmasınlar, kişisel veriler kimseyle paylaşılmayacak. Sadece tüm veriyi anonimleştirerek paylaşacağız. Mesela bugünkü durumdan örnek vereyim;
2.065 başvurudan, 1.826’sı erkek
2.065 başvurudan, sadece 685 kişi SGK’lı
2.065 başvurudan, 1.783 kişinin tek geliri müzik endüstrisinden gibi.
Endüstriye dair şu bilgileri görebilsek;
- Gerçekleşen konser/festival sayısı
- Satılan bilet sayısı
- Fiziki satış sayıları
- Dijital satış sayıları
- Çıkan albüm sayıları
- Üretilen müzik alet sayısı
- Satılan müzik alet sayısı
- Konser salon sayısı
- İstihdam sayısı
- Yıl içinde üretilen yeni eser sayısı
- Stüdyo sayısı
Gibi gibi başka bir dolu veri var bunları tek bir yerde her sene güncellenerek görsek harika olur. Ben bunu görmeyi hayal ediyorum ve bunun için çalışmaya bir yerden başladım.
Bu veriler dağınık bir şekilde değişik yerler de mevcut, tek bir yerde toplanması endüstrinin bütününü görmemizi sağlayacak; ne kadar ilerlediğini veya neden ilerleyemediğini görmemize yardımcı olacak. Bu çalışmayı yapıyorum ama ben bunu tek başıma yapmıyorum, bu çalışmayı destekleyen kurumlar var: Kültür ve Turizm Bakanlığı başta olmak üzere müzik meslek birliklerinden; MESAM, MÜYORBİR, MÜYAP, MÜYA-BİR, Müzik Sendikası destek veriyor. Kurumların ve endüstriye emek veren kişilerin destekleri çok kısa zamanda iyi bir katılımcı ile çalışma hızla devam ediyor.
İstihdam verisine %100 ulaşmak çok mümkün olmayacak ama yaklaşık bir rakama geleceğimize inanıyorum. İstihdam verisi için çıkılan yolda bir iki konunun çözümü için de çalışma olacak. Veri elde etmeye çalışırken böyle sıkışmış konular için de çalışmak endüstri için de faydalı olacaktır.
1- Kayıt dışı çalışanların sigortalanabilmesi
2- Mesleki yeterlilik belge çalışması
Çıkacak verilerle şunu göreceğiz; kaç kişi sigortasız?
Burada bu kişilerin sigortalanabilmesi için ne yapılabilir bakılmalı. Her zaman bu sorun vardı, bu sefer sayısı ile bakmak başka bi çözüme gitmeye sebep olabilir. Veya sigortalı ama prim ödemelerinde sorun yaşıyor onların da sayısına göre bir çözüm yoluna gidilebilir.
Bu konunun çözümünde mesleki yeterlilik belgesini çok önemsiyorum. Mesleki yeterlilik belgesi alınır ise hem SGK teşvikleri mevcut hem de resmi kurumlarda meslekleri tanınmış olacak. Endüstrideki en büyük problem çalışanların aslında görünmemesi değil mi? Mesleki yeterlilik ile hem SGK teşviklerinden faydalanabilecekler hem de meslekleri tanınır hale gelecek. Bu çalışma mutlaka yapılmalı.
“Müzik endüstrisi içerisinde kaç müzisyen var? Kaçının sosyal güvencesi var?” gibi sorulara yanıt bulmayı hedefliyorsunuz. Şimdilik anketlere katılım oranı nedir? Beklediğiniz, hedeflediğiniz katılım oranına ulaşmaya başladınız mı?
Sadece bu değil. Müzik endüstrisindeki ulaşılabilecek tüm verilere ulaşmayı hedefliyorum ama ilk durak dediğiniz gibi müzik endüstrisinde kaç kişi var? Sadece müzisyen değil, sahne önünde ve sahne arkasındaki çalışanlar, stüdyoda çalışanlar… Müzik endüstrisinden gelir elde eden herkes aslında.
Nisan ayında veri toplamaya başladım. Projenin tanıtımına dair hiçbir şey yapmadan, 24 Nisan itibarıyla şu an www.muzikplatformu.com web sitesine giriş yapan kişi sayısı: 2.065
Endüstrinin toplamına göre az gözükse de 1 ay bile olmadan, hiç tanıtımsız 2.065 kişiye ulaşmak bence çok iyi bir rakam.
Bunca zamana baktığımızda aslında müzik emekçilerinin örgütlenmelerinin zor olduğunu gözlemliyoruz. Beklenen şekilde, özellikle yerlemiş endüstrilerin bulunduğu Batı Avrupa, Amerika Birleşik Devletleri ve Britanya’da, müzik endüstrisinde faaliyet gösteren meslek birliklerinin ve sendikaların, üyelerine hukuki, maddi -ve hatta mental destek dahi- sunduğunu görüyoruz. Birçok meslek birliği olmasına karşı, temel değerlerde ve problemlerde birliktelik sağladıklarına da ortada. Ülkemizde ise, bu türden bir iletişim ve birlikteliğin bir türlü sağlanamadığını görüyoruz. Bu konuda sizin düşünceleriniz neler?
Öncelikle dünyada da bir dolu sorun var bu örgütlenme konusunda ama bize göre çok çok iyi durumdalar. Öncelikle bizde temsil edecek kurumlar yok. Ben, 10 yıldır Müzik Yorumcuları Meslek Birliği’nde çalışıyorum. Müzik meslek birliklerini kapsam alanı kanun ile tanımlıdır; üyelerinden aldıkları yetki kapsamında hak takibi yaparlar, onlar adına tahsil eder sonrasında üyesine, üyelerine dağıtır. Alanı bu kadardır ama endüstrinin gelişmesi için başka alanlarda da çalışmalar yaparlar ama aslında alanları tanımlıdır. Bizim müzik endüstrimiz ne yazık ki örgütsüz koca bir kalabalık. Endüstrinin tüm alanlarına dokunan ortak sorunlar olduğu gibi endüstrinin içindeki farklı alanlar için farklılaşan sorunlar da var. Pandemide müzik endüstrisinin bu örgütsüz hali daha da vahimleşti. Yerel ve merkezi yönetimlerden destek taleplerinde bu dağınık durum müzik endüstrisinin elini güçsüzleştirdi.
Hayat artık örgütleme ihtiyacını getiriyor. Ses ve ışık meslek grupları şu an buna hazırlanıyor. Bu çalışmamda onlarla temas haline geçmem için fırsat oldu. Mesleki problemlerin çözümü için, yaptıkları işe standart getirmek için, tek çatı altında birbirlerini kollayarak tek ses çıkarmak konusunda hemfikir oldular. Pandemide yaşanan yalnızlık, birleşmelerin doğuşuna sebep olacak.
Örgütlenmesi zor bir endüstrisi ama pandemide girişimler olacaktır. Pandeminin tek fırsatı bu örgütlerin doğuşu olacak.
Son 1 yıllık dönemde, “kültür politikalarının” önemini maalesef, olumsuz şekillerde de olsa bir kez daha anlamış olduk. Müzik Platformu ile yaptığınız çalışmanın, kültür alanındaki politik, ekonomik ve akademik çalışmalar için başvuru kaynağı olacağı da aşikar. Aynı zamanda sektörün içinde olduğunuz için, şunu da sormak istiyorum; sizce sektörün asıl ihtiyacı bu kriz döneminde finansal ve politik destek almak mı? Yoksa bunların da ötesinde, bütün kültür politikaları için müzakere masasında bir şekilde yer bulmak, temsil edilmek mi?
Müzik endüstrisi için şu an ihtiyaç finansal destek. Müzik endüstrisinde özellikle canlı müzik sektöründe çalışan insanlar, sosyal güvencesi olmayan, günlük yevmiyelerle hayatlarını geçindiren insanlar. Pandemide bu insanları düşünelim; yaptıkları iş, evden çalışabilecekleri bir iş değil, işsiz kaldılar bir de sosyal güvenceleri yok, müthiş bir travma yaşıyorlar. Şu dönemin en şanslı insanları sağlıkları yerinde olan ve hala gelir elde edebilen insanlar. Müzik endüstrisi bu anlamda -özellikle canlı müzik alanında- çok zor günler yaşıyor daha da yaşayacak. O yüzden finansal destek şart.
Türkiye Müzik Endüstrisi Envanter Çalışması sırasında karşılaşılan sorunları gidermek için yapılacak çalışmalar, uzun dönemde fayda sağlayacak; sigorta mevzuatında iyileştirmeler, belki afların çıkması, mesleki yeterlilik belge çalışması. Bunlar sıcak nakit getirisi olan çalışmalar değil ama uzun dönemde çok fayda sağlayacak işlerdir. Eğer kamu tarafından iyileştirilirse, finansal değil ama ciddi başka katkılar olacaktır. Kültür politikasının oluşması için kültür ekonomisinin de görünür olması gerekir. İşin ekonomisi olmaz ise politikası da olmaz. Tekrar konu veriye geliyor.
Birleşmiş Milletler’in 2020 sonunda, pandeminin kültür alanında yarattığı kriz ile ilgili yayınladığı kılavuzda, devletlerin uygulamalarından olumlu bulduğu örneklere yer vermişti. Çalışılmış bir politik altyapıyla beraber devlet sübvansiyonlarının ve desteklerinin bir noktaya kadar işe yarayabileceğini gördük. Ancak yine de tüm dünyada, Live Nation, Keep Music Live, Sweet Relief Musicians Fund gibi birçok kurum ve özel şirketin de desteklerine ihtiyaç duyulduğuna şahit olduk. Bu bağlamda, yaptığınız çalışmanın, sanatçılar, endüstrideki işçiler, kamu kurumları ve iş dünyası arasında bir ilişki kurulmasına öncülük edeceğini düşünüyor musunuz? Bunu umut ediyor musunuz?
Bu koca bir misyon, bu çalışma bu ilişkilerin kurulmasını direkt olarak sağlamaz ama potansiyelin gözükmesi müzik endüstrisine bakışı değiştirecektir. Müziğin ekonomiye ve kültüre olan katkısı ve sürekli büyüme trendinde olan endüstriye hangi kurum veya kamu yatırım yapmak istemez ki. O yüzden görünür olması gerekiyor, görünür olunca şüphesiz yatırımlar ve destekler olacaktır ama bunu sadece bir çalışmanın sonucuna bağlamak çok doğru olmaz. Tüm veri çıksa bile yapılması gereken bir dolu iş var.