Mart ayının sonlarında 8 parçadan oluşan ilk solo albümü Ahlaken Alçak’ı dinleyicisiyle buluşan Can Temiz ile bir araya geldik. Albüm hazırlıklarını ne kadar sürede tamamladı? Tek başına bir proje ortaya koymanın avantajları neler? Hepsinin cevabı Kayıt Dışı’nda!
İlk solo albümünüz Ahlaken Alçak’ı mart ayında dinleyicinizle paylaştınız. Albümün hikayesini, hazırlık sürecini, ne kadar sürede tamamlandığınızı sizden dinleyebilir miyiz?
Albüm, bundan 5 sene kadar önce Los Angeles’ta karalamaya başladığım daha sonra İstanbul’da da yazmaya devam ettiğim şarkılardan oluşuyor. Aslında albüm öncesi yayınladığım 5 tekli de bu albümün parçasıydı ama pandemi sebebiyle bir süre tekliler halinde yayınlayarak gitmeyi uygun gördüm. Artık rahat rahat konser verebileceğimizin kesinleştiği noktada da albümün tamamını yayınladık. Dolayısıyla kayıtlara da 2019 gibi başlamıştık bütün bir proje olarak.
Albüm içerisinde farklı tarzları bir arada görüyoruz, özellikle de arabesk tınılarını duyuyor olmak beni biraz şaşırttı açıkçası.
Bu ilk defa altında, üstünde her yerinde sadece Can Temiz yazan bir proje olacağı için sevdiğim, benim bir parçam olan her müzikten elementleri bir araya getirerek kendime has bir müzikal dünya oluşturmak istedim. Dolayısıyla içinde elektronik pop da var, punk da var, arabesk de var, metal bile var (gülüyor). Benim içimde nasıl bir arada duruyorlarsa albümde de öyle duruyorlar.
Bu noktada müzik üretiminizde size nelerin ilham verdiğini çok merak ediyorum. Müziğin dışında farklı sanat dalları size ilham oluyor mu?
Tabii ki muhakkak. Filmler, diziler, romanlar, şiirler, çizgi romanlar, illüstrasyonlar, resimler, moda, her şey… Sadece sanat da değil, belgeseller, etkileyici konuşmalar, biyografiler, aktivistler, röportajlar, oyunlar, dnd… Beni heyecanlandıran her şey bir şekilde üretimimde yerini buluyor.
Albümünün hazırlık sürecinde Can Bonomo ile fikir alışverişi içerisinde bulundunuz mu? Bazı parçaların vokalleri Can Bonomo izleri taşıyormuş gibi hissettim.
Biz Bono’yla yıllardır her zaman fikir alışverişi içerisindeyiz. Bir şeyler yazıp çizerken ilk birbirimize göndeririz hep. Zaten albüm sürecinde vokal kayıtlarında da hep yanımdaydı ve yönlendirmeleriyle performansımı başka bir boyuta taşıdı.
Bu albümde diğer tecrübelerinden farklı şöyle bir durum söz konusu, karar mekanizması tamamen sizsiniz. Bu durum avantajları ve dezavantajları ne oldu? Bir yandan her şeye özgürce karar verebiliyorken bir yandan da tüm kararın sizde oluyor olması, her şeyi tek başınıza yönlendirmek yorucu olsa gerek.
Kesinlikle öyle oldu. Ben 20 senedir sürekli ekip çalışması şeklinde üreten ve performe eden birisiyim. Bu kesinlikle çok keyifli ve çok ufuk açıcı bir proses ama tabii ki her aşamada birçok yaratıcı insanla ortak kararlar vermeye çalışmak 20 senenin sonunda biraz yıpratıcı olabiliyor. Ben hala gerek EXNUN olsun gerek OTM olsun, gerek Oyunlar Holding olsun ekip halinde üretim yaptığım işleri çok seviyorum. Ancak artık hayatımın bu döneminde kimseye danışmadan karar verme özgürlüğü yaşadığım bir alana da ihtiyacım varmış doğrusu. O yüzden çok keyif alıyorum ama dediğin gibi bunun zorluğu da her küçük detayın sorumluluğu ve yükünün bir kişinin omuzlarında birikmesi.
27 Nisan’da IF Beşiktaş’ta albümün lansman konseri gerçekleşecek neler hissediyorsunuz? Az zaman kaldı, bizi nasıl bir konser bekliyor?
Valla deli gibi hazırlanıyoruz şu aralar. Açıkçası baya yüksek enerjili ve hayli duygusal bir gece olacak gibi.
Yıl içerisinde solo konserler devam edecek mi?
Tabii ki açılşı yaptıktan sonra amacımız bir yandan hız kesmeden üretime devam etmek bir yandan da sürekli olarak çalmak.