Müzik, hem bedenimizin ve zihnimizin çalışma biçimini hem de davranışlarımızı ve çevremizdekilere nasıl tepki verdiğimizi etkiler. İşte en sık görülen 10 tepki:
- Gözyaşı – Müzik, uzun süre önce unutulmuş duygusal deneyimleri genellikle capcanlı şekilde geri getiren güçlü bir anımsatıcıdır. Sinemaseverler, çoğu zaman duygusal bir filmde ancak müzik başladığında gözyaşlarının akmaya başladığından bahsederler.
- Hafızayı canlandırma – Araştırma, müziğin uyandırdığı duyguların dikkat etme, verimli düşünme, doğru hatırlama, doğru değerlendirme yapabilme, sorunları çözme ve karar verme yeteneğimizi güçlü bir şekilde etkileyebileceğini göstermiştir.
- Mutluluk – Müzik istenmeyen düşünceleri ve nahoş duyguları unutmak için bir yöntem sağlar ve bu duygular hakkında konuşmayı kolaylaştırır. Bu sıcak ve davetkar bir atmosfer oluşturmaya ve insanları daha mutlu etmeye yardımcı olabilir.
- Kalp atışı hızı; gevşemek için yavaşlatır ya da hızlandırır – Müzik insanların gevşemesine ve rahatlamasına ya da daha enerjik ve eylem odaklı hissetmesine yardımcı olabilir. Kalp atış hızımız üzerinde güçlü bir etkisi olduğu, gevşemek için yavaşlattığı ya da aksiyon için hızlandırdığı kanıtlanmıştır. Aynı zamanda kan basıncını yükseltebilir veya düşürebilir, solunum hızını hızlandırabilir veya yavaşlatabilir ve cildin elektrik iletme yeteneğini etkileyebilir! Bu bir uyarım veya gevşeme ölçütüdür.
- Müzik eylemlerimizi etkileyebilir – Müzik, etrafımızda olan bitenleri kendi iyiliğimiz ve hedeflerimiz açısından önemlerine ilişkin nasıl değerlendirdiğimizi büyük ölçüde etkiler. Wright State Üniversitesi Pazarlama Doçenti Charles Gulas ve Michigan Üniversitesi Pazarlama Profesörü Charles Schewe; baby-boomer kuşağının alışveriş yaparken -üçte ikisi o sırada hangi müziğin çaldığını söyleyemese de- klasik rock çalınıyorsa bir şeyler satın alma olasılığının daha yüksek olduğunu tespit etti.
- Arkadaşlıklar ve ilişkiler yaratır; bazı yönlerden de bir kimlik oluşturur-Özellikle gençler arasında, müziği gruplar halinde dinlemek arkadaşlıklar oluşturmak için ana yöntemlerden biri. Müzik aynı zamanda toplum ile kimlik bakımından yinelenen bir ilişki oluşturulmasını sağlar.
- ‘Tedavi edici’ bir etkisi olabilir – Müziğin beyni nasıl etkilediğine yönelik son araştırmalar sinir sistemi üzerinde güçlü bir etkisi olduğunu ortaya koymuştur. Müziğin temel akustik özellikleri, beynin tabanındaki bölgeler tarafından potansiyel olarak önemli ve acil olayların sinyalini verdiği şeklinde yorumlanır.
- Uykuya dalmamıza yardımcı olabilir. – Örneğin, Vivaldi’nin Dört Mevsim adlı eserinin, huzursuz bebeklerin uykuya dalmalarına yardımcı olduğu kanıtlanmıştır.
- Omurganızda tatlı bir ürpertiye sebep olabilir ve tüylerinizi diken diken edebilir – Müzik beynin güçlü ama ilkel ödül sistemini uyardığında, ‘ürperme’ olarak bilinen his oluşur. Haz kimyasalı dopaminin salgılanması ile yoğun mutluluk ve heyecan duyguları üretilir. Böylece müzik, tıpkı kumar oynamak, şekerli bir atıştırmalık yemek ya da güzel bir cinsel deneyim yaşamakla tam olarak aynı etkiyi yaratır. Öte yandan, beyinde korku hissinden sorumlu olan amigdala, kasvetli müziklere benzersiz bir tepki verir. Bu uyarım gerçekleştiğinde tüyleriniz diken diken olabilir.
- Gözbebeklerinizin büyümesine yol açabilir ve ‘savaş ya da kaç’ tepkisini tetikleyebilir- Müzik eğer tüm doğru notalara basıyorsa, bütün vücudunu en yüksek vitese alır. Kalp atışı hızı artar, gözbebekleri büyür ve beyincik olarak bilinen bölge aktive olurken kan bacaklara pompalanır. Bu, ‘savaş ya da kaç’ mekanizması olarak bilinen tepkinin bir kısmını oluşturur. Bizi eyleme, savaşa ya da kaçmaya hazırlamak üzere gelişmiş içgüdüsel bir tepkidir. Hiçbirini yapamadığımızda (her iki seçeneğe de konser salonlarında ya da pop müzik festivallerinde iyi gözle bakılmaz) üretilen hislerin yoğunluğu heyecan ya da hazdan kaynaklı gibi yorumlanır.
Rapor Hakkında
Rapor, Mindlab International, Warwick Üniversitesi’nden Dr. David Lewis’in çalışmaları ile Avrupa çapında sektör çalışanlarından yorumları ve Avrupa’nın farklı noktalarında anket/veri araştırmasını yürüten pazar araştırması şirketi One Poll’un çalışmalarını bir araya getirmiştir. Rapordaki istatistikler, üç ayrı bölgeden -İngiltere, Almanya ve Macaristan- 3.000 katılımcıdan elde edilmiştir.